Cevdet Yılmaz: Tersine göçü sağlamamız lazım
Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Tunceli’ye gelen Yılmaz, Moğultay Mahallesi’ndeki Güvenlik ve Acil Durumlar Koordinasyon Merkezi’nde düzenlenen “İş Dünyası Toplantısı”na katıldı.
Yılmaz, burada yaptığı konuşmada, Türkiye’nin büyük bir ülke olduğunu ve her bir yöresinin kendine özgü güzellikleri barındırdığını söyledi.
Bir bölgenin kalkınması için stratejiler geliştirilmesi gerektiğini dile getiren Yılmaz, “Tunceli bölgemizde muazzam güzelliklere sahip köklü bir geçmişi ve kültürü olan bir bölgemiz. Bu bölgemiz geçmişte maalesef huzur ve güven ortamı nedeniyle bu potansiyelini yeterince hayata geçiremedi. Bunun da en büyük acısını aslında burada yaşayan insanımız gördü. Gençlerimiz özellikle işsizlik sorunuyla karşı karşıya kaldı. Nüfus göç etmek durumunda kaldı, azaldı. Ama şimdi çok farklı bir ortam var” diye konuştu.
Cevdet Yılmaz, Bingöl’den Tunceli’ye gelirken birçok doğal güzellikle karşılaştığını ve bunların ilerleyen dönemlerde tabiat turizmi için değerlendirilebileceğini belirtti.
TUNCELİ BUGÜN OLDUĞUNDAN DAHA FARKLI YERLERE GİDEBİLİR
Huzur ve güven ortamı sayesinde Tunceli’nin farklı bir seviye kazanacağını vurgulayan Yılmaz, şunları kaydetti:
“Son yıllarda çok sayıda insanımız farklı vesilelerle Tunceli’ye geliyor ama daha sistematik bazda ve daha altyapısını geliştirerek bu işi yapabilirsek, çok daha büyük faydalar ortaya çıkacak inşallah. Tarım ve gıda da yine önemli bir boyut Tunceli’de. Özellikle organik tarım, iyi tarım için son derece elverişli bir bölgemiz var. Sarımsağından, kırmızı benekli alabalığına, çok kendine özgü zenginlikleri olan bir bölgeden bahsediyoruz. Bunu bozmadan bu tabii varlıklarımızı iyi bir şekilde değerlendirebilirsek tabiat ve inanç turizmi ile tarımı entegre bir şekilde de ele alabiliriz. Bunun üzerine birtakım hafif sanayiler ile belki bunlarla daha uyumlu birtakım sanayilerle Tunceli bugün olduğundan çok farklı bir yere gidebilir.”
Yılmaz, devlet olarak son 20 yılda farklı alanlarda birçok büyük yatırım yaptıklarına işaret ederek, Tunceli’deki Munzur Üniversitesinin bunlardan biri olduğunu dile getirdi.
Tunceli’nin eğitim anlamında önemli bir altyapısının olduğuna dikkati çeken Yılmaz, “Bir bölgenin, bir yörenin tek başına kamu yatırımlarıyla kalkınması mümkün değil. Kamu yatırımlarıyla özel yatırımlar bir bütünlük içinde ele alındığında ve birlikte gerçekleştiğinde bir yöre gerçek anlamda kalkınabiliyor. Bunun geçmişte de çok tecrübelerini yaşadık. Şimdi işte tam buna uygun bir ortam var. Şu an iş ve yatırım ortamı son derece elverişli konumda ve kamu olarak çeşitli teşvikler de sağlıyoruz.” ifadesini kullandı.
Geçmişte olmayan birtakım kurumsal yapılara sahip olduklarını belirten Yılmaz, “Kalkınma Bakanıyken bu bölge için kalkınma ajansı kurduk. Elazığ, Tunceli, Bingöl ve Malatya illerini kapsayan Fırat Kalkınma Ajansımız var. Çok güzel analizleri, çalışmaları var bu ajansımızın. Aynı zamanda destekleri, teknik destekleri, hibe destekleri var. Bugüne kadar da Tunceli’ye üç yüz milyonu aşan bir hibe desteği söz konusu. Diğer taraftan Doğu Anadolu Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığımız var. Geçmişte sadece GAP vardı biliyorsunuz. Biz buna yeni bölge kalkınma idareleri ilave ettik. Bir tanesi de Doğu Anadolu Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı. Onun yine tarım başta olmak üzere çeşitli alanlara destekleri söz konusu. Bütün bu mekanizmaları, kurumsal mekanizmaları, teşvik politikalarını da dikkate alarak Tunceli’de yapacak çok iş var diye düşünüyorum.” değerlendirmesinde bulundu.
TERSİNE GÖÇÜ SAĞLAMAMAIZ LAZIM
Tunceli’nin tabiat varlıklarına özel sektör gözüyle bakılması gerektiğini söyleyen Yılmaz, şöyle devam etti:
“Konaklama altyapımız gelişmeler karşısında yetersiz kalmış durumda. Konaklama altyapısını turizmi geliştireceksek, mutlaka desteklememiz, geliştirmemiz gerekiyor. Çeşitli özellikte konaklama tesisleri, farklı gruplara dönük konaklama tesislerinin geliştirilmesinde büyük fayda var. Tabii hiçbir şey insan olmadan olmuyor. Bütün bunları yapmamızın amacı istihdam. Özellikle bölgemizde bu turizme dönük mesleki eğitim altyapısının geliştirilmesi gerekiyor. Belki bir uygulama okulu, uygulama oteliyle bu konunun mutlaka ele alınması gerekiyor. Daha fazla nitelikli eleman yetiştirmemiz gerekiyor ki fiziki altyapıyla ve yetişmiş nitelikli insanlarla hizmet sektörünü çok daha hızlı bir şekilde geliştirme imkanımız olsun. Bugün burada iş dünyamızın temsilcilerinin bu anlamda bizlere önemli fikirler, önemli bakış açıları kazandıracağına inanıyorum. Merkezi idare, yerel yönetimler, üniversite, iş dünyası hep birlikte aynı hedeflere odaklanabilirsek, başarmamamız için hiçbir sebep yok. Bunları yaptığımız zaman da Tunceli’nin nüfusu artacaktır. Tersine göçü bizim sağlamamız lazım, insanlar gelip tekrar buralara yerleşebilmeli.”
Cevdet Yılmaz, bu anlamda ellerinden gelen tüm desteği de sağlamaya hazır olduklarını aktararak, “Bu yörenin bir insanı olarak çok defa Tunceli’ye gelip gittim. Elimizden geldiğince de bugüne kadar birtakım çalışmalar yaptık ama şimdi tam zamanı. Gerçekten çok daha hızlı bir şekilde bu yörelerimizin kalkınması ve refahının artması mümkün. Bunu da kamu ve özel işbirliği içinde ancak yapabiliriz. Valilerimiz, diğer bütün ilgililerimizle birlikte onların desteğiyle gerçekleştirebiliriz.” görüşünü paylaştı.
YENİ FİKİRLER KOYABİLİRSEK TOPLANTI AMACINA ULAŞACAK
Bazı konularda bölgesel planlamaların yapılmasına ihtiyaç duyulduğunu söyleyen Yılmaz, “Bugünkü dünyada artık il bazlı planlamanın ötesinde çevre illerle birlikte de düşünülmesi lazım. Örneğin turizmde sadece tek ili merkeze aldığınızda bir yere kadar potansiyelinizi kullanabiliyorsunuz ama bir bölgesel destinasyon mantığı içinde baktığınızda daha farklı potansiyeller çıkıyor karşınıza. Dolayısıyla komşu illerle birlikte Bingöl, Elazığ, Erzincan başta olmak üzere bu bölgemizin geleceğine ilişkin hep birlikte yeni fikirler, yeni projeler ortaya koyabilirsek bu toplantı da amacına ulaşmış olacak. Bunlar bir toplantıda olabilecek işler de değil elbette” sözlerini sarf etti.
Yılmaz, bilim insanlarının ve akademik dünyanın katkısıyla Tunceli’de çok farklı şeyler yapılabileceğinin altını çizerek, şunları dile getirdi:
“Biraz kutunun dışına çıkıp düşünmemiz ve ezberleri biraz bozmamız lazım. Tabii bunları yaparken yereldeki iş dünyamızı hiçbir zaman ihmal etmeden esnaf odamızı, besicileri, tarım birliklerini, küçük üreticileri hepsini de bu sürecin bir parçası olarak düşünmeliyiz. Hep birlikte Tunceli’nin geleceğine ilişkin neler yapabiliriz bunları inşallah bu toplantıda ele alacağız ama bu son toplantımız olmayacak. Önümüzdeki dönemlerde de zaman zaman bu tür toplantılarla daha somut proje fikirleri üzerinde çalışabilirsek çok faydalı olur. Biraz sonuç odaklı belli projeleri önceliklendirerek yolumuza devam edebilirsek gençlerimiz başta olmak üzere bu yörelerde yaşayan insanlara fayda sağlayabiliriz.”