Kadınların en sık şikayetlerinden biri olan polikistik over sendromunun (PKOS) fiziksel ve kalıtsal nedenlerinin yanı sıra duygusal tetikleyicilerinin de olduğunu biliyor muydunuz? Yaygın bir hastalık olan PKOS’un yumurtalıklarda değil beyinde başladığına dair araştırmalar var. Gerginlik, keder ve endişe, bu hastalığın dolaylı ve doğrudan nedeni olabilir.
PKOS’lu birçok kadının şikayet ettiği semptomlar, duygusal farkındalıkla azaltılabilir. Gelin detaylara birlikte bakalım…
Kaynak:https://psychologyofeating.com/strang…
Uzmanlar bunun nedenini tam olarak açıklayamasa da polikistik over sendromu kadınların en sık görülen şikayetlerinden biridir.
Birçok uzman, hastalığın fazla kilolu olmanın insülin direncine (şeker) neden olmasından kaynaklandığını söylüyor. Yani PKOS insülin direncini, şeker ise PKOS’u tetikler.
Tedavi süresince hastadan kilo vermesi istenir ancak hastalık insülin direncini de tetiklediğinden hastanın kilo vermesi zorlaşır.
PKOS hastalarının vücutlarında artan inflamasyon androjen yükselmesine neden olur.
Androjen adı verilen hormonların artışına bağlı olarak ciltte sivilce, yağlılık, saç dökülmesi ve kıllanma gibi belirtiler gösterir.
Öte yandan hastalığın kalıtsal özelliklerle bulaştığı bilinmektedir. Ancak tüm bunlara ek olarak PKOS’un altında yatan sebeplerden biri de “duygularımız” olabilir.
PKOS hastaları daha fazla kortizol/insülin direnci/iltihaplanma tipine sahip olduklarından, gerilimden uzak durup duygusal olarak rahatlamak veya derinlemesine odaklanmak için sandığınızdan daha fazla efor sarf etmeleri gerekir.
Hastalığın tedavisi, teşhisi kadar yüzeysel kalmaktadır. Tedavi seçenekleri oldukça sınırlıdır. Birden fazla kadına semptomları kontrol altına almak için birkaç hap almaları veya başka hormonal ilaçlar vermeleri söylenir, ancak bunlar sendromun nedenini ele almayı amaçlamaz.
Ancak hasta duygusal farkındalıkla gerginlik seviyesini kontrol altında tutabilirse veya kaygılarıyla yüzleşebilirse fizik tedaviye daha hızlı yanıt verebilir.
Peki hastalığın duygusal nedenleri nelerdir? Sindirim sistemimizin yanı sıra bir de duygusal metabolizmamız olduğunu biliyor muydunuz?
Hayatta sahip olduğumuz tüm deneyimleri içselleştiririz ve vücudumuzun bu deneyimlerden öğrenebilmemiz ve sonra hayatımıza devam edebilmemiz için bu deneyimlerin duygularını işlemesi gerekir.
Duygusal metabolizmamız olması gerektiği gibi çalışmıyorsa, kimyamız kararsız hale gelebilir ve vücut, enerjiyi yağ olarak depolayarak yanıt verebilir.
PCOS’un en önemli tetikleyicilerinden biri olan kilo alımı veya fazla kilo, duygusal metabolizmamızla ilgili olabilir.
İnsanların kilo almasına veya daha fazla kilo almasına neden olabilecek bazı garip şeyler var. Yeme Psikolojisi Enstitüsü’nün kurucusu Marc David, duygusal kabızlığın bunlardan biri olduğunu söylüyor.
Tıpkı bağırsaklarımızda olduğu gibi, insanların sindirmek zorunda olduğu bir duygu ve deneyim akışı her zaman vardır. Bu duygu ve deneyimleri almalı ve sonra onları sindirmeliyiz. Son olarak, onlardan ihtiyacımız olanı almalı ve zehirli olanı dışarı atmalıyız.
David, insanların hayatlarındaki belirli deneyimlerin, sevmediğiniz veya alerjiniz olan bir şeyi yemekten farklı olmadığını söylüyor.
Bunlar boşanma, ayrılık, ihanet veya fiziksel veya duygusal istismar olabilir.
Kişinin hayatında sindiremediği bir olay varsa bu durum vücutta kilo kaybına, insülin direncine ve PKOS gibi değerli hastalıklara neden olabilir.
Bu da kişinin kilo almasına neden olur. David şöyle açıklıyor: “Beden sürekli bir tehlike veya hayatta kalma duygusuna sahip olduğunda, kelimenin tam anlamıyla ağırlığa tutunur.”
Bu nedenle, kilo kaybı genellikle daha az yemek yemekten, daha fazla egzersiz yapmaktan daha fazlasıdır.
Bunun üstesinden gelmenin yolu, güçlü deneyimleri ve hoş anıları sindirmektir. Çok fazla pes etmekle nasıl başa çıkacağınızı bilmediğiniz bir tecrübeniz varsa bir uzmandan destek alabilirsiniz.
