Ses Partisi, seçimin ikinci turunda Erdoğan’ı destekleyecek
Ses Partisi Genel Başkanı Ayhan Bilgen:
“Çoğumuz Erdoğan’a destek iradesini dile getirdik”
“Erdoğan 29 Mayıs prestijiyle seçimi kazandığında ona karşı çıkarak yolumuza devam edeceğiz”
Erdoğan’ın yeni anayasa konusunda verdiği sözü çok net bir şekilde yerine getireceğiz” dedi.
“İçişleri Bakanlığı’ndaki Ümit Özdağ’ın mülteci politikası sert olabilir”
ESKİŞEHİR – Türkiye’nin Sesi Partisi Genel Başkanı Ayhan Bilgen, ikinci tip Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan’a destek vereceklerini açıkladı.
Eskişehir’de İstanbul, Ankara, Eskişehir, Yalova ve Amasya il liderlerinin katıldığı basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtlayan SES Genel Başkanı Ayhan Bilgen, Cumhurbaşkanlığı Seçimi 2. turda Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleme kararı aldıklarını açıkladı. Bilgen, CHP Gençlik Kolları’nın duvarlara yazdığı “Suriyeliler gidecek” fotoğraflarından alıntı yaparak “İçişleri Bakanı olarak onları göndereceğim” açıklaması yapan Ümit Özdağ’a da gönderme yaptı. Ulus İttifakı pahalı. Ayhan Bilgen, Özdağ’ın sert politikalar izleyebileceğini ve bunun mülteciler üzerinden birtakım provokasyonlara zemin hazırlama ihtimalinin yüksek olduğunu belirtti.
“Çoğumuz Erdoğan’a destek iradesini dile getirdik”
Bilgen, 29 Mayıs’tan itibaren Erdoğan’ın seçimi kazanması halinde ona karşı çıkarak yollarına devam edeceklerini söyledi. Erdoğan’ın yeni anayasa sözünün yakın takipçisi olacaklarını belirten Bilgen, “Seçimin 2. turunu MKYK’mızda ve il başkanlarımız toplantısında değerlendirdik. Yaptığımız toplantıda çoğunluğumuz iradesini dile getirdi. Erdoğan’ın desteklenmesi gerektiğini, farklılıkları yok sayan, farklılıkları gerçek diye yok sayan partizan bir anlayış bulmuyoruz, manipüle etmiyoruz, kendi eğilimimizi açıkça yansıtıyoruz ama bizi takip edenler, partililerimiz, gönüllülerimiz kendi çizgisini yapacaktır. yine özgür iradeleri ile tercih yaparlar.Bunun altını çiziyoruz,her türlü karara saygılıyız.Seçimi değerli görüyoruz ama pahalı arkadaşlar biz muhalefet partisiyiz.Bunun geçmişteki bütün uygulamalarını savunan bir yerde de değiliz. ne iktidar ne de koltuk hesabı ile bağlantı arayışına girdik. 29 Mayıs itibariyle Erdoğan’ın seçimi kazandığında ona karşı çıkarak yolumuza çıktığımızı biliyoruz, devam edeceğiz. Bizim için, gelecek olan bir parti için. yola yeni çıkmıştır, iç tutarlılığı, yarın sergileyeceği tavır, bugün ortaya koyduğu durumun bütünlüğü çok daha değerlidir arkadaşlar. Bilhassa Erdoğan’ın yeni anayasa ile ilgili sözünü çok net bir şekilde yerine getireceğimizi söylüyor ve bu konudaki çağrımızı şu şekilde yapıyoruz; Türkiye’yi darbe anayasasından kurtarmak için muhalefet grubu sorumlu davransın. İki taraf da hükümet sistemini bize dayatmasa da başkanlık sistemi revize edilebilir. Açıkçası, uygulamada bazı sorunlar var. Mevcut uygulamaya dogmatik bir şekilde yaklaşmamalılar” dedi.
“İçişleri Bakanlığı’ndaki Ümit Özdağ’ın mülteci politikası sert olabilir”
Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci varyantında Millet İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleme kararı alan Ümit Özdağ’a değinen Bilgen, “Muhalefet, adı parlamenter sistem olsun diye yarı başkanlık sistemi öneriyor. Önerdikleri şey şu: parlamenter de değil.Aslında adını koyduğunuz zaman değişmiyor.”Dünya literatüründe cumhurbaşkanını halkın seçtiği sistem yarı başkanlık sistemi veya başkanlık sistemidir. Demokratik anayasanın Türkiye için en hayati gündem olduğunu düşünüyoruz. Bu gündemin uygulanabilmesi için mecliste uzlaşma sağlanması gerekiyor. Mülteci ihlali böyle bir üslupla belgelenir ve belgeye bağlanır. “Aksi takdirde herkes Sinan Oğan ve diğer isimlerle istediği ittifaka girer. Onları eleştirmek için söylemiyoruz. Hükümetin Ümit Bey’e ne vaat ettiği, vaat ettiği, Zafer adına Ümit Bey’in ne talep ettiği bilinmiyor. Parti yani mülteci tartışmasıyla ilgili bir şeyler dışarıya yansıdı başka iddialar da var.İstenen bakanlıklarla ilgili iddialar var bu lobicilik bilgisini bir şekilde ifade edemiyoruz ama Ümit Özdağ dün kendisi bir açıklama yaptı ki bu iş olur. İçişleri Bakanı olduğum dönemde de durum bu… Şimdi Ümit Özdağ’ın İçişleri Bakanlığı’ndaki mülteci politikası, Süleyman Soylu’nun politikalarından daha sert, hatta çatışmacı ve muhtemelen mülteciler üzerinden bazı provokasyonlara zemin oluşturma olasılığı çok daha yüksek. Kimi eleştiririz.”
